19 Mayıs 2010 Çarşamba

Siyah Beyaz (2010)


Gönül isterdi ki bugün sizlere bir "Robin Hood" yazısı yazayım. Lakin dün öğlen saatlerinde Kızılay Büyülü Fener sinemasına gittiğimde, yanımdaki şahsın bu filmi izlediği gerçeğiyle yüzleştim. Ne yaptım bunun üzerine? "Hmm ulan Erkan Can falan oynuyor. Hem Türk sineması da kazansın..." diye düşünerek "Siyah Beyaz" adlı, Ankara'da geçen filme girdim.

Hiç lafı uzatmıyorum. Filmimiz beş tane sefa pezevenginin üzerinde dönüyor. Bir tanesi "Doktor". Nejat İşler oynuyor. Şahane evi, arabası falan var. Karısı terk ediyor bunu.

Diğeri "Ahmet Nihat". Bunu da Tuncel Kurtiz canlandırıyor. Eski komünistlerden, şimdi de şarabıdır peyniridir kafası rahat yaşıyor.

Bir diğeri "Faruk". Taner Birsel tarafından canlandırılan bu karakter de, filmdeki "Siyah Beyaz" adlı barın sahibi. Rahat batmış olacak ki kendisine, barı kapatmayı düşünüyor.

Erkan Can'ın canlandırdığı "Muzaffer" de gölde balık tutan, salyangoz besleyen, üniversiteden eski manitasıyla kafasını bozan bir adam. 

Son olarak Şevval Sam'ın kötü oyunculuğuyla hayat bulan "Ayten"in olayı nedir onu hiç anlamadım, sadece kilolarıyla filan başı dertte onu biliyorum.

Bu beş tane insanın ortak noktası, her gece Faruk'un barında buluşup yavan yavan sohbetler edip içki içmek. Ertesi gün iş yokmuşçasına, ödenecek faturalar beklemiyormuşçasına orada burada sürten bu beşlinin; ilginçlikten son derece uzak maceralarını ve yavan diyaloglarını izliyoruz film boyunca da. Bir sik olmuyor filmde yani çok affedersin.

Öyle yani. Vallahi yok anlatacak bir şey. İnanmıyorsanız gidin izleyin efendim. Ama izlemeyin bence. Bilemedim. İyi seyirler. 

Puan: 2

2 yorum:

filmhemenizle dedi ki...

Siyah-Beyaz hala izlediğim en iyi Türk filmleri arasında. Oyuncu kadrosunu geçtim senaryo ve ortamlar bile mükemmel.

Yiğit dedi ki...

Filimi izlesem mi izlemesem mi şaşırdım :d Eğlenceli bir yazı, eline sağlık. Bloguma da beklerim, https://filmfiliniz.blogspot.com/?m=1