13 Şubat 2010 Cumartesi

The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford (2007)


Efendim bugün sizlere hayatımın filmlerinden birinden kısaca bahsedeyim. Şu 19 yıllık kısa ömrümde izlediğim kısıtlı sayıda film arasında "Mükemmel." dediğim, "Harika lan." dediğim, defalarca seyrettiğim çok nadir filmlerden birinden... Lakin baştan söyleyeyim, film yaklaşık üç saat. Ayrıca kağnı gibi ilerliyor. Buna rağmen gözünüzü kırpmadan izleyebilirsiniz, öyle diyeyim.  En azından ben öyle izledim. Adından da anlayabileceğiniz üzere, film Jesse James'in tırsak Robert Ford tarafından suikastini anlatıyor. "Eee üç saat o herif ötekini öldürücek diye mi beklicez lan." demeyin dostlar, durun yapmayın. Kimdir bu Jesse James? Robert Ford? Onlardan bahsedelim.

Jesse James, önceden duymuş olabileceğiniz üzere, haydutun biri. Çizgi romanları falan bile var, ünlü bir sima. James kardeşlerin en küçüğü. Biraz sorunlu bir insan. Bir parmağı yok. "Vahşi Batı" falan da yalan olmaya başladığından, devri kapanıyor Jesse'nin yavaş yavaş. Depresyon belirtileri baş gösteriyor falan. Kendisini Brad Pitt'in canlandırdığını söyleyeyim de, hanım okuyucularımızın da ilgisini çekelim.

Filmin esas adamı ise, Jesse James'ten ziyade, Robert Ford. Kendisini her ne kadar Ben Affleck'in soyundan gelen Casey Affleck canlandırsa da, manyak bir performans sergilediğini belirtmeden geçemeyeceğim. Kendisi bebelik zamanlarından beri James kardeşler çizgi romanlarını okuyan, "Ben de Jesse gibi haydut olucam, binicem ata, vurucam kırbacı vurucam kırbacı." hevesiyle yanıp tutuşan bir delikanlı. James kardeşlerin son tren soygunlarına da "Abi bokunuzu yiyim abi ben de geleyim abi." diye yalvar yakar kabul ediliyor adam eksik diye. Böylece kendisinin de James kardeşlerle, esas olarak da Jesse ile tabii, münasebeti başlıyor. Olaylar gelişiyor. (James kardeşler dediğim de iki kişi kalmış zaten, gerisi ya gebermiş ya hapiste. Kalanların biri Frank, diğeri de bizim Jesse.)

Daha da fazla anlatmıyorum. Oturun izleyin. Görüntüleriyle... Müzikleriyle... Oyunculuklarıyla... Sazıyla... Sözüyle... Çok güzel. Çok. IMDB'de 7.7 almış, o oy verenlerin de kafalarına sıçayım diyor, aranızdan ayrılıyorum.

(Tamam bir anlık gaza gelip 10 verdim. Diğer filmlere ayıp olmaması için 9 yapıyorum onu.)

Puan: 9

1 yorum:

SirEvo dedi ki...

Teman çok hoşmuş. Öncelikle onu söylemek istedim. Ayrıyetten, yazdığın yazılara baktım da, afişlerin hep çizim ve aynı tarz gibi. Senin elinden mi çıkma bilmiyorum ama gerçekten onlar da çok hoş.

Filme gelecek olursak, HDD'mde 1 seneyi aşkın süredir bekleyen bir film. Uzun süresi yüzünden izleme fırsatını yaratamadım kendimde.
10 puan vermişsin, sanırım izleme vaktim gelmiş.

Selamlar...