8 Şubat 2010 Pazartesi

Léon (1994)


Efendim herkeslerin izleyip de benim bir türlü izleyemediğim filmlerden biri de, Léon idi. (Ulan nasıl yapılıyor şu üstü çizgili "e" harfi, ikidir kopyalıyorum?) Geçenlerde bir hevesle oturdum, ayıptır söylemesi 4 küsür gb'lık çılgın görüntü kalitesindeki filmimi izlemeye başladım. Sevdim de filmi. Lâkin filmin bitimine 9 dakika kala, görüntü karardı. Ses gitti. Film en heyecanlı yerinde kesiliverdi. Nazar değmiş olacak. Geri kalanını da türlü çilelerle Youtube vasıtasıyla izledim filmin neyse ki.

Léon adlı bu şahıs, ekmek parasını adam öldürerek kazanan son derece profesyonel bir seri katil. 15 tane adamı birden türlü maymunluklarla öldürecek kadar yetenekli biri gerçekten de. Cüneyt Arkın gibi bir şey. Ancak ne yazık ki Léon'un şu fani dünyada başka bir olayı yok. Okuma yazma bile bilmeyen, bütün gün kör gözlüğüyle hacı takkesiyle gezen denyonun teki. Boş vakitlerinde evde süt içen, hayvanlar gibi "Hmpf. Hmpf. Hmpf." diye mekik çeken bir lavuk. 

Bu Léon'un karşı dairede de üç çocuklu bir aile var. Ailenin babası ne yazık ki biraz sahtekâr. Torbacıdan mal alıp evinde saklıyor, lâkin kendisine de üç beş gram zulalıyor çaktırmadan. Puştluk diz boyu anlayacağınız. Bu torbacı dediğimiz adam da boru değil, Gary Oldman. Gary gidiyor babaya, "Ben anlamam aga, o mallar verilecek, sana yarına kadar mühlet, yılların kötü adamı Gary Oldman'ın ben skerim bi tarafını." diye tehditleri savuruyor. 

Ertesi gün oluyor, mühlet doluyor. Gary baba, filmdeki adı da Norman bu arada, dediğini yapıyor ve gidip ortamı skertiyor. Bütün aileyi bir güzel kâtlettiğini düşünse de, Mathilda adında 13 yaşındaki sübyanı kaçırıyor elinden. Bizim Mathilda da ne yapsın; ana yok, baba yok, gidiyor karşı daireye sığınıyor Léon'a. "Abi nolur yanına al beni abi ne iş olsa yaparım ben de adam öldürürüm." diye zırlayan Mathilda'ya Léon'un ilk tepkisi "Lan de get, tamam biraz andaval olabilirim ama sübyancı da değilim." olsa da; ısrarlara dayanamayan Léon, alıyor kızancığı evine. Sonuçta o da geleceğin Natalie Portman'ı yani, ne yapsın.

Hani en azından Gary Oldman için izleseniz filmi, sırf ona baksanız, yine şahane. Benim gibi hâlâ izlemeyenler varsa, kaçırmasın efendim. Filmin bir diğer adının "The Professional" olduğunu, ülkemizde ise lavuk bir şekilde "Sevginin Gücü" olarak oynadığını da belirtmek gerekir. Haydi güle güle.

Puan: 8

4 yorum:

Daçe dedi ki...

bunu biliyor muydunuz? (é) klavyede "escape" tuşunun hemen altında, tırnak işareti koyduğun tuşa shiftle girişince ortaya çıkıyor.

s. dedi ki...

oha evet lan biliyordum yemin ederim :D

benay dedi ki...

üsluba bittim ya :) leon sinema tutkumun temel taşlarındandır, kalemine sağlık ;)

SirEvo dedi ki...

Geç keşfettiğim ve 2-3 ay içerisinde 2 kez izlediğim bir film. Ki aynı filmi tekrar izleyecek kadar vakit yaratamıyorum kendime bol bol vaktim olsa da.
Tek söyleyebileceğim, 10 numara bir film. Tekrar tekrar da izlerim hani. Acayip beğendiydim...